tr

E-Kitap Projesi & Cheapest Books

  • Metehan Tekinhas quoted2 years ago
    Hiçbir fevkaladeliği yok. Birtakım hünerli çizgiler, tıpkı mektepler deki resmi hattî vazifeleri gibi. Belki biraz daha ince ve karışık... Sonra bir resim. Birkaç satır muhtasar yazı ve bir iki imza... Üzerine biraz fazla eğilince insanın burnuna ağır bir yağ ve kir kokusu da vurur. Fakat ne muazzam şeydir bu kirli kâğıt azizim, bir düşün!”
    Bir müddet gözlerini yumdu.
    “Mesela herhangi bir gün müthiş bir iç sıkıntısı seni boğar. Hayat sana karanlık, manasız gelir. İnsan, biraz evvel senin zırvaladığın gibi felsefeler yapmaya başlar. Hatta yavaş yavaş onu da yapamaz ve canı ağzını açmayı bile istemez. Hiçbir insanın, hiçbir eğlencenin seni canlandıramayacağını sanırsın. Hava sıkıcı ve manasızdır. Ya fazla sıcak, ya fazla soğuk, ya fazla yağmurludur. Gelip geçenler suratına salak salak bakarlar ve on para etmez işlerin
  • rabiadurak41has quoted2 years ago
    İnsanların en zayıf tarafları, sormadan, araştırmadan, düşünmeden, kafalarını patlatmadan inanmak hususundaki hayret verici temayülleridir. Dünyadaki yalancı peygamberleri yetiştirmek ve beslemek için en iyi gübre, işte bu bilmeden inanmak için çırpınan kalabalıktır.
  • Gamze Kulhas quotedlast year
    bugün biyoloji biliminin temeli ve birleştirici öğesidir.
  • Ramazan Erovahas quoted2 years ago
    Hoşça kal," dedi tilki.

    "İşte sana bir sır, çok basit bir şey: İnsan yalnız yüreğiyle doğruyu görebilir. Asıl görülmesi gerekeni gözler göremez." "Asıl görülmesi gerekeni gözler göremez," diye yineledi küçük prens; unutmamalıydı bunu
  • Şeyma Nur Atanhas quotedlast year
    Eserin Konusu:
    Yazarın uçağı bozulur ve Sahra Çölüne iniş yapmak zorunda kalır. Çölde Küçük Prens ile karşılaşır. Küçük Prens yazara yaşadığı yeri, yaşadığı maceraları anlatmaya başlar. O, B612 Asteroidinde tek başına yaşayan bir prenstir. Gezegeninde çok sevdiği güle özenle bakar. Gülüne nasıl daha faydalı olabileceğinin yollarını araştırmak istediği için diğer gezegenleri gezmek zorunda kalmıştır.
    Kralın gezegeninde otorite tutkusunu, sanatçının gezegeninde kendini beğenmişliği, sarhoşun gezegeninde saplantıyı, işadamının gezegeninde amaçsız sahip olma tutkusunu, fenercinin gezegeninde öğrenmeden, değişmeden emir yerine getirmeyi coğrafyacının gezegeninde elitizmi görür. Hepsinden mutsuz ayrılır. Son gezegen ise dünyadır. Dünya, diğerlerinden farklı olarak büyük ve kalabalık bir gezegendir. insanların kendi değerlerinden daha çok giysileriyle anlam ve değer kazandıkları bir yerdir.
  • d4ykw55hmhhas quoted4 months ago
    aralarında birazcık daha zeki görünenler oldul. Öyle zamanlarda hemen hep yanımda taşımakta olduğum l numaralı, ilk çizdiğim resmimi çıkarıp denememi yapıyordum: bakalım anlayışları yerinde mi diye. Ama ne çare, o da anlaşmış gibi, ötekilerle aynı yanıtı verdi hep: "Şapka."

    Bazen aynı şeyi ben de yaşıyorum ama senin çiziminle değil :D

  • d4ykw55hmhhas quoted4 months ago
    en yakın yerleşim merkezinden yaklaşık bin kilometre uzakta

    Öhöm. Yakın mı dedin?

  • d4ykw55hmhhas quoted4 months ago
    Küçücük, olağandışı görünen birisi, ciddi bakışlarla beni süzüyordu.

    Ben mi :)

  • d4ykw55hmhhas quoted4 months ago
    bu küçük kişinin hiç de çölde kaybolmuş, yorgunluktan, açlık ya da susuzluktan perişan olmuş gibi bir hali veya korkmuş bir görünüşü yoktu.

    Hali yoktu ve öyle değildi zaten😁

  • d4ykw55hmhhas quoted4 months ago
    "Şu büyükler çok tuhaf," dedi küçük prens

    Allahım bu Prensçik ne kadar da akıllı!!!🤪😎😎😎

fb2epub
Drag & drop your files (not more than 5 at once)