İnan bıktım bu sözcüklerden; karanlık, gece, çocukluğum, eski kocam, korku, yeni sevgilim, Afrika, çilek, tanrıçalar ve çalan telefon zillerinden bıktım. Bir de kırmızı rujdan.
Kitaplikkedisihas quoted2 years ago
Konuşmanın bir faydası yok, ben de yürüyorum. Konuşabilmek bir lüks.
Kitaplikkedisihas quoted2 years ago
Dışarıyı anlatmamı istiyorsun. Dışarıda da, içeride de bizi acıtan şeyler hep aynı. Aynı betondan, aynı demirden yapılmış evlerimiz. Sadece “daha masumuz” diye sokaklar boyunca dolaşabiliyoruz.Ya da başka beton evlere gidip demir balkonlardan sarkıyoruz. Sarkıyoruz ama düşmüyoruz. Bize balkonlardan sadece rüyalarda düşüldüğü öğretildi.
Kitaplikkedisihas quoted2 years ago
Rüyalarımızdaki dünyada yaşasaydık, burası özlediğin sokaklar derdim. Belki o zaman düşleri gerçek yapabilirdik.
Kitaplikkedisihas quoted2 years ago
Muhteşem elmacık kemiklerini öpüyorum.
Kitaplikkedisihas quoted2 years ago
Bu gece ağlamak ve şiir yazmak yok. Dışarıya çok az çıkıyorum. Bazen yeni cd,lere bakmak için, bazense umutlandığım bir film için. Sokakta hiçbir gerçek tek başına dolaşacak kadar cesur değil. Sokaklar ne dediği anlaşılmayan hayallerle dolu. Varacakları hiçbir yer yok. Zaten bir yer aramıyorlar. O yüzden eğildikleri bir alın yok. Ağlamaya utanacakları bir şiir yok.
Kitaplikkedisihas quoted2 years ago
İçeridekiler ve dışarıdakiler.., hepimiz aynı lanetin içindeyiz. Gittikçe paylaştıklarımızı en karanlığa indiriyoruz. Sanki yalnızlık ve duyarsızlık bizi koruyacak. Sanki küssek daha iyi olacak.