Gerçek şu ki, bizde Fransızca bilen hanımlar bulunuyor. Bu hanımlar özel öğretmenler vasıtasıyla alafranga usûlde terbiye görmüşler. Fransızcayı da bilgi sahibi olmak için değil, tam alafranga olabilmek için öğrenmişler. Dinî bilgiden mahrum olan bu kadınlar, millî âdetlerinden de uzaklaşıp tamamen alafranga yaşadıklarından, bunlar ile görüşmek Beyoğlu’ndaki Frenk ailelerle görüşmekten farksız gibidir. Kendilerinden hiç bir şey öğrenilemez. Bu taklitçi ailelere, İslâmî hayata dair sorular sorulduğunda, İslâm’ın istikamet ve safiyetini anlatamayarak, (o konuda bilgileri olmadığından) tesettür meselesine olan şiddetli öfkelerinden dolayı ağızlarına geleni söylerler.